Bünyan sıvgına gelmeyim kimlerden iz bilimiyorum
Eyim Köyü Tarihi
Kayseri'nin ilginç bir coğrafyasından bahsedeceğim sizlere. Argıncık'tan çıkıyorsunuz, Horsana, Dadasın köylerini geçtikten sonra iki Oğuz boyunun adını taşıyan Kızık ve Yüreğil köyleriyle karşılaşıyorsunuz. Bu köyleri de geçtikten sonra Eyim köyüne geliyorsunuz. Bu coğrafyada Yazır ve Salır gibi iki Oğuz boyunun adını taşıyan köy daha var. Eyim'in ileri gelenlerinden İlköğretim Müfettişi İbrahim Eker Hocamızın ifadesine göre Eyim köyünün eski adı Eyimli'nin aslında Eymirli'den geldiğini hesaba katarsanız küçük bir coğrafya parçasında beş tane Oğuz boyunun adını buluyorsunuz ki bu durum bizim için çok ilginçtir.
Köyün yakınlarında Paşalı mezraına gittik. Yıkıntıların yeri belli ama taşları halk kullanmış ve başka bir yerlere taşımış. Şimdi bu Paşalı adı niçin önemli diyeceksiniz? Paşalı, o bölgeye yerleşen Türkmen oymağının adıdır. Eyim köyünü kuran da Paşalı oymağıdır. Paşalılar hakkında size biraz bilgi vereyim. Bu Türkmen obası, Sis taraflarından gelip Tomarza bölgesindeki Seyitli, Tatılı ve Niğdeli kışlaklarına yerleşmişti. Tatılı kışlağındaki Türkmenler daha sonra Sarıoğlan bölgesine geldiler. 1584 yılında Paşalılar Beğdili köyünde 11 hane, Yüreğir köyünde 15 hane, Kozluca köyünde 16 hane ve Eyimli Köyünde 11 hane nüfusları vardı. Bu bilgilerin geçtiği tarihte Kızılırmak kenarındaki köyler ve mezralar Irmak Kenarı diye bir nahiye merkezine bağlıydı. Argıncık'tan
Güneşli
'ye kadar uzanan ova köyleri ise Sahra Nahiyesini meydana getiriyorlardı.
Eyim köyü coğrafyasında 11 hane olarak karşımıza çıkan Paşalılar, bugün de köyde 11 ayrı sülaleye bölünmüşler. Köyün kurucu sülalelerinden olan Paşa Hasanlar'ın adında geçen Paşa lakabının da Paşalı oymağı ile ilgili olduğunu sanıyoruz. Diğer kabileler de şunlar: Mullalar, İmamoğlu, Kahyalar, Yarpuzlar, Kösegil, Dervişkâgil, Hıdırgil, Kör İbişler, Mantıcılar, Çuhadaroğlu.
Köy halkı 16. yüzyılda Maraş topraklarından göçtüklerini hatırlıyor. Mesela, Çuhadaroğlu kabilesi ile Yarpuzlar, Afşin'e bağlı Yarpuz'dan geldiklerini biliyorlar. Hatta köyden Maraş'a akrabalarının yanına gidip geldiklerini ama zamanla bağlarının koptuğunu söyleyenler var.
Köyde Paşalı adı gibi iki Türkmen oymağının adını taşıyan arazi adı daha var. Bunlardan biri Kılavuzlu, diğeri ise Hamırkesen'dir. Bu iki Türkmen obasının adının coğrafi yer adı olarak kalması bizi mutlu ediyor. Çünkü, bu iki Türkmen obasının Kayseri coğrafyasında olduklarını biliyorduk. Mesela Hamırkesenleri biz 16. yüzyılda Yahyalı oymağına tabi olarak görüyoruz. Adını oba beyleri Hamırkesen'den almışlar. 1584 yılında Hamırkesen'in oğlu Enbiya'yı obasının başında görüyoruz. 1570 yılında 20 hane kadarı Koramaz nahiyesinde görülürken 37 hane de Irmak Kenarında bulunuyordu. Demek ki bu 37 hanenin bulunduğu Hamırkesenliler, Amarat ile Eyim arasında bir yerde yaşıyorlardı. Bu isim onların hatırası olarak kalmış. Şu an Hamırkesenliler nerede derseniz, mutlaka civara dağıldılar. Onu da günün birinde bulacağız. Amarat ile Eyim arasında bir de Kılavuzlu isimli bir mevki var. Ulu Yörük oymaklarından olan Kılavuzluların da bu bölgeye yerleştikleri bu isimle birlikte kesinleşiyor. Kılavuzlular da bu bölgede, Yüreğil, Eyim, Amarat, Koççağız, Höbek, Kermelik, Yağmurbey ve Karakaya arasında bir yere yerleşmiş olmalıdır. Eyim köyünün her tarafından su fışkırıyor adeta... Dolaştığım her yerde hayvanların sulanması için uzun yalaklı ya da insanlar için
güzel
kesme taşlardan çeşmeler yapılmış. Hayır sahipleri bu işi gayet
güzel
halletmişler.
Eyim'de Aşağı Bağlar , Yukarı Bağlar gibi yerler var. Bir zamanlar buralarda üzüm yetiştirilirmiş. Şimdi bu tabiat
güzellikleri
büyük ölçüde bakımsız vaziyette duruyor. Öyle ya insanlar karınlarını bu işlerle doyuramayınca toprağı işlemeyi bırakıyorlar. İnşallah günün birinde insanlar, şehre doyacaklar ve köylerine dönüp bu toprakları
yeniden
canlandıracaklar, bundan eminim. Eyim köyünde her köye nasip olmayan bir park var. Bu parkı şehirde görseniz, belki o kadar dikkatinizi çekmeyecektir ama köy yerinde yemyeşil bir park görmek insanı etkiliyor. Parkın ortasından kaynak sularının oluşturduğu küçük bir çay akıyor. Buraya niçin Çaypınar dendiğini o zaman daha iyi anlıyorsunuz.
Eyim köyünün bir başka örnek gösterilebilecek özelliği ise köy halkının ortak çalışması ile köyün arazisinin bir bölümünde ormanlık meydana getirmiş olmalarıdır. Aslında bu durum bir zaruretin sonucu olarak da değerlendirilebilir. Eğim ile Amarat arasındaki
yol
, 1950'lerde sık sık sel baskınına uğrar ve kapanırmış. Köy halkı düşünüp taşınmışlar, tepeleri ağaçlandırıp selin önüne geçmişler. Artık, bu
yolun
sele maruz kalmadığını ve ormanın çok işe yaradığını söylüyorlar.
Bu bölgede bulunan Eyim köyünün ve Amarat'ın ortak bir özelliği var. Cumhuriyet döneminde bu iki yerden çok miktarda hafız ve imam yetişmiş.
nedir.antoloji.com/kayseri-kocasinan-eyim-koyu/ sitesinden alınmıştır..